Mavi Zamanlar - Mavisel Yener




Mavi Zamanlar - Mavisel Yener
1984’te Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun oldu. Şiir, öykü, masal, tiyatro oyunu, roman türlerinde pek çok eser verdi.
Gazete Ege‘de ve Haber Ekspres gazetesinde çocuk sayfası hazırladı.  2007’den bu yana Cumhuriyet gazetesi Kitap ekinde çocuk kitapları hakkında tanıtım ve eleştiri yazıları yazmaya devam ediyor.
Varlık, Virgül, Edebiyat Eleştiri gibi yazın dergilerinde öykü ve yazıları yayımlandı. TRT İzmir Radyosu’nda iki yıl süreyle “Mavi Mektuplar” isimli yazın köşesini hazırladı, sundu. 2007’de TRT İzmir Radyosu’nda “Mavi sözcükler” isimli köşeyi hazırlayıp sundu.
İki yazar arkadaşıyla (A. Akal, N. Yılmaz) birlikte kaleme aldığı “Mor Gece Mavi Gün” isimli oyunu Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. TRT Radyolarında oynanmış radyo tiyatroları var. “Küçük Hanımlar Küçük Beyler” adlı oyunu Uluslararası Tiyatro Festivali’nde Türkiye’yi temsil etti. Oyun, ayrıca Hindistan’da seyirciye sunuldu. 2012 sezonunda “Kırmızı Şemsiye” adlı tiyatro oyunu (A. Akal, N.Yılmaz ile birlikte) İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi. 2012’de (Literature In Flux) Doğu Avrupa ve Türkiye’yi içine alan kültürlerarası edebiyat buluşmasında Split ve Tiran’da ülkesini temsil etti. 2013’de Yılın Çocuk Kitapları Yazarı ödülüne değer bulundu (Kosova). 2015’de Macaristan, Rodos ve Belçika çocuk edebiyatı buluşmalarında ülkesini temsil etti. 2015’de Reçelli Şiirler adlı kitabı (Aytül Akal ile birlikte) ÇGYD Yılın Kitabı tasarım ödülünü aldı.
Çocuk edebiyatının Nobeli sayılan H.C.Andersen Ödülü için 2018 yılı Türkiye adayı olarak gösterildi.
Edebiyatçılar Derneği, Yazarlar Sendikası, Dil Derneği,  P.E.N. Yazarlar Derneği, Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nin üyesidir.
Çocuk yazını alanında atölye eğitmenliği de yapıyor. Çocuk yazını alanında gerçekleşen yurtiçi/yurtdışı sempozyumlarda bildiriler sundu; üniversitelerde konferanslar verdi. Öykü, masal ve şiirleri ilköğretim ders kitaplarında yer alıyor, yabancı dillere çevriliyor.

Yazar, evli ve iki çocuk annesidir.

Tülün ardında görünüyordu Ay
Masal anlattı bana bir dolunay gecesinde,
Uyumadık sabahlara kadar…

Sekizinci sınıfa geçen Birce, yedinci sınıf kitaplarını verip onların yerine tatilde okuyabileceği kitaplar alır. Bu kitaplardan birinin adı çok ilgisini çeker: Gizli Geçitleri Bulmanın Yolları. Birce, bu kitapla birlikte kendini büyük bir maceranın içinde bulur. Katıldığı yarışmada da dereceye giren Birce, Allianoi Arkeolojik Kazı Alanı’nda bir haftalık tatil kazanır.


Birce, Aktan, Sevilay ve Işıl kazı alanına doğru yola çıkarlar. Birce yolculuk sırasında kitabını okumaya iyice dalmıştı. Mavi zamanların dolunay masalcısı, dut ağacından yaptığı kağıt parçasına ‘Gizli geçitleri bulmanın ilk kuralı; gök evrenin mavisini görebileceğin, dağların kekik kokan havasını soluyabileceğin, yelin fısıltısını, suyun şırıltısını duyabileceğin bir yerde olmaktır.’ yazmıştı.  Yarı şeffaf mor kâğıdın üzerindeki yazı şöyle devam ediyordu:
Herşey yaşamın gizli geçitlerine yol alabilir, yeterki ki gör.

Minibüs sert bir dönüşle toprak yola saptı. Şöför dikiz aynasından bakarak konuştu:
“Geldik sayılır.”
Yolun kıyısındaki tabelayı okudular: “Allianoi Kurtarma Kazısı Alanı”

Burası mitolojide hasta insanlara şifa dağıtan, hekimliğin ve tıp biliminin sağlık tanrısı Asklepios’a adanmış bir Asklepion. Söylenceye göre tanrı Apollon, oğlu Asklepios’u yarı at yarı insan olan Kheiron’a emanet etmiş. Kherion ona okuma yazma ile birlikte öncemli hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların formüllerini de öğretmiş. Asklepios’un ünü kısa sürede yayılmış. Onun ölüleri bile dirilttiği söylenmiş. Zeus buna kızdığı için Asklepios’u öldürtmüş. Halk da Asklepios’un adını yaşatmak için aynı isimle sağlık merkezleri kurmuş. Buralara ‘Asklepion’ adını vermişler. Allianoi de onlardan biri. Yani burası Batı Anadolu’nun en büyük şifa merkeziymiş.

Bu masal İlya’da geçen okuruna yazılmış bir mektuptur.

Kazı alanında herkes işinde gücündeydi. Birce kitabını okurken sağ eliyle taşa dokunuyordu. “… uçsuz bucaksız düzlüklerde rastlayınca yüz çevirdiğimiz tekerlek izi gibi. Gördüğün şey yüzyıllar boyu başkaları tarafından da görüldü; ama iz süremedi onların gözleri.”

Birce gözlerini kapayarak içini çekti ve hızla yerinden kalktı. Dün gece bahsedilen su perisinin nerede olduğunu merak etti. Onun Bergama Müzesinde sergilendiğini öğrendi.
‘Neden su perisi demişler peki?’
‘Herhalde kucağında kocaman bir istridye tuttuğu için…’
Gilman, gel masalın su perisi ile ilgili kısmını bir daha okuyalım.

Diğer bir taraftan ise Seine Nehri’ne bakan Montebello Caddesi’ndeki karanlık, rutubetli çatı katında İbrahim, Mısırlı Necip ve Mısırlı Reşat, Paris’teki sahaftan buldukları el yazması haritayı dikkatle inceliyorlardı.

Bu haritaya göre dünyanın elektromanyetik alanını düzenleyen dört büyük kristal, dört ayrı bölgede yer alıyor. Bunların biri Türkiye’de, diğer üçü okyanuslarda görünüyor.
Şu an ulaşabileceğimiz tek kristal Türkiye’de.

Yerküre dev bir mıknatıs, mıknatıslanmanın değiştirilmesi gezegendeki su dengesini Mısır adına olumlu etkileyecek, Mısır’a su getirmeyi biz başaracağız. Reşat’ın ve Necip’in gözleri parladı, yolculuk Türkiye’ye…

Birce bu arada kitaptaki şifrelerle yavaş yavaş karşılaşmaya başladı.
“Sakın ola demeyesin, hamamın kubbesi yok, tası yok, kurnası yok, suyu yok! İşte ilk ipucu sana. Dünya güzeli su perisi hâlâ yıkanıyor orada…”

İşte şifrelerin ikincisi: Ay yeryüzüne iyice yaklaşıp İlya’da ıslanınca çıkabilirsiniz yola.

Her kim üç köşeli tası bulur, tası kumla parlatırsa tılsıma yaklaşacak. Havuzun kenarında bekler tas yüzyıllardır, içinde, beklenen şifre.

Masal der ki: tılsım su perisinin elindeki kristalde. Ey Dolunay Masalcısı, yol kesenler yanıbaşında su perisinin. Görmeyi bilmeyen insanların elinde yanlış anlaşıldı bütün bilgiler.
Git ve kurtar Allionoi’nin yerlatı kentini. Su için doğdu, su için de yok olmasın…

Yaz başında Allianoi’de düzenlenen gençlik şenliği için toplananlara kazı başkanı, arkeolog Gilman: eğer barajın projesi değiştirilmeseydi, bugün bütün bu güzellikler su altında kalmış olacaktı. Allianoi dünyaya örnek olmuş, sular altında kalmaktan kurtarılmış ilk kenttir.

Mavi Zamanlar eski çağlara ait antik bir keşfi anlatıyor. Mavisel Yener’den macera romanlarını sevenlere güzel bir armağan. Allianoi antik kentindeki maceralı bu masalı keyifle okumanızı diliyorum.

Comments

Popular posts from this blog

Çöp Plaza

Garajdaki Giz - David Almond