Vanilya Kokulu Mektuplar
Merhaba,
Size bu hafta okuduğum bir kitabı tanıtmak istiyorum. Adı 'Vanilya Kokulu Mektuplar'.
Önce yazarı ile ilgili bilgi vereyim.
Sevim Ak
Sevim Ak öğretmen bir anne-babanın çocuğu olarak, Samsun’da, çıkmaz bir sokakta büyüdü. Sevim Ak’ın, bu sokakta, günlük yaşamın
küçük, karmaşık ayrıntılarını, değişik insan portrelerini, yaşam
tarzlarını gözlemlemek için bol zamanı oldu. O yıllarda babasının ona
matematik problemlerini çözmek için aldığı sarı sayfalı defter, günlük
olayları kaydettiği not defterine dönüştü. İlk öykülerini bu deftere
yazdı. İlköğretim ve ortaöğretim hayatı boyunca çalışkan bir öğrenci
olan Sevim Ak’a öğretmenleri ve ailesi fen bilimleri okumasını
önerdiğinde lisede kimya mühendisliği okumaya karar verdi. Ailesi her
dönemde akademik başarısını desteklese de babası, kişiliğinin yaratıcı
yanlarını geliştirmesini ve sadece çalışkan bir öğrenci olmamasını
telkin etti. Küçük yaşta kitaplarla tanışan Ak, edebiyat sevgisinden hiç
vazgeçmedi.
Sevim Ak’ın öykülerinde hüzün ve
sevinçlerle, sürpriz zıtlıklarla çocuğun dikkati daima canlı tutulur.
Dolayısıyla Ak’ın karakteristik özelliği; çocuk için yaşam ve ölüm gibi
zıtlıkları şaşırtıcı bir doğallıkla dönüştürüp gerçekliği, hayalleri,
hayatın ilk heyecanlarını, düş kırıklıklarını ve daha pek çok şeyi
harmanlaması ve yetişkinlerin algılarından başka, sihirli bir dünya
yaratabilmesidir. İlgi çekici bir başka yanı ise ucu açık bırakılan
öykülerin çocuk okuyucuları yeniden yaratmaya ve birlikte hayal kurmaya
davet etmesidir. Yazar, son romanlarında hafif ve esprili üslubuyla ölüm
nedeniyle dağılan aileler, boşanmanın çocuklardaki etkisi, yetimhane
yaşamı, takıntılı ruh halleri, engellilik, doğadan uzaklaşan ve
teknolojileşen çocukluk, kaybolma gibi konuları yazmıştır.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzevkNdZgCHTXK5LQWw5oX936WoTIIwuhYPzbTTLNN5aGL1-PAeMq-yKRnsMu3_muwZuBdyKXn9ddpounRsXiAJ9DHPHZ8yj7ioM6-5qJvKuHzFA-qm_BefssehJgVJdjVm42_aMm-LyOT/s200/IMG_4006.JPG)
Mahallenin, bir de 29 yıl 9 aydır postacılık yapan postacısı vardı. Postacı Bay Güleryüz. Güleryüz "Sevgiyle verilen her haber güzelleşir" der. Kıymık , o akşamüstü pencerenin önünde oturuyordu. Postacıyı görünce, postacı kapıyı çalmadan hemen açtı. Güleryüz mektubu uzatınca, "Kimseden mektup beklemiyorduk." dedi. Bay Güleryüz: "Yaşamı asıl değiştirenler, beklenmeyen mektuplardır." diyerek bundan sonra değişecek olan hayatlarına dair sinyaller verdi.
"Herkes bilir, dedektiflikte en önemli konu ipin ucunu bulmaktır. İpin ucu yakalandı mı, çorap göz açıp kapayıncaya kadar sökülür."
Siz de eğer kitabı okuyup yorumlarınızı benimle paylaşırsanız mutlu olurum. Sevgiyle kalın...
Size bu hafta okuduğum bir kitabı tanıtmak istiyorum. Adı 'Vanilya Kokulu Mektuplar'.
Önce yazarı ile ilgili bilgi vereyim.
Sevim Ak
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQmxq9BC3k_XX3GRC_-CioYhDXurSlNJhek6IZ6_45V2D23tmkJ2w6BZgQyNDuNtoPUGRHeifKOGSFej3PSczouaUDjzjWK7VmmdkcWhlmcmU5RPf3ihLcYAyT1DCp0e6czSY3ie1Nd7IX/s320/bio1_0.jpg)
Yıldız Üniversitesi Kimya mühendisliği ve biyokimya uzmanlığı bölümünü bitirdi. Sevim Ak 1985 yılından beri çocuk edebiyatıyla ilgilenmektedir. 1987 yılında, Redhouse Yayınları tarafından basılan ilk kitabı Uçurtmam Bulut Şimdi
ile Akademi Kitabevi Öykü Ödülü’nü kazandı. Öyküleri Kırmızı Fare,
Doğan Kardeş, Bando, Milliyet Kardeş, Başak Çocuk, Vakıf Çocuk, Kırmızı
Bilye gibi çocuk dergilerinde yayımlandı. TRT’nin Portakal ve Zıpzıldır
adlı çocuk programları için öyküler ve senaryolar yazdı. 1999’da, Arnavutluk’ta yayımlanan Balkan Yazarları Seçkisi’nde (Tregime) Benim Adım Titi adlı öyküsü Arnavutça olarak yer aldı. Düşlere Sobe adlı çocuk oyunu İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelendi. 17 Ağustos 1999 depreminin ardından Tel Aviv Belediyesi Ruh Sağlığı Merkezi ve Marmara
Üniversitesi Vakfı işbirliğiyle yürütülen Marmara Depremi Psikososyal
Rehabilitasyon Projesi, yazarın çocuk korkularıyla ilgili 13 öyküsünden
yola çıkılarak başlatıldı. Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklarla
gerçekleştirdiği yaratıcı okuma ve öykü yazma çalışmalarının sonuçları
Fransa’da Lignes D’ecritures’in çeşitli sayılarında yayımlandı. Kırık Şemsiye adlı resimli öykü kitabı Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nce 2006 yılının en iyi resimli kitabı seçildi.
Dünya çocuk edebiyatının Nobel’i sayılan
Andersen Ödülü’nün de 2012 yılı adaylarından biri olan Sevim Ak’ın
“Horoz Adam ve Korsan” adlı kitabı, IBBY’ın(International Board on Books
for Young People) iki yılda bir hazırladığı Outstanding Books for
Disabled Young People (Engelli Gençler için Göze Çarpan Kitaplar)
kataloğuna seçildi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf0EsDKpX7G5TZ7V8TKbvmc2n94SoEDRanffUfyF0JdpQilasfLRXxleTO7oKFkfxzD0o_u_KsvosKERaLoGPhAeymP8zx4Sm_9uYyRngB0v9HNK_Y7a3rv0hNpjqdQ_z7-HPxzjbK6wFe/s320/02094843_sevimak6.jpg)
Şimdi gelelim kitabımıza;
"Yaşam bir aynadır, sen ona gülümsersen o da sana gülümser" diyor kitabın başında sevgili yazar Sevim Ak.
Annesi ile babası ayrılan Kıymık, bir süreliğine anneannesinin yanına yerleşir.
Annesi ile babası ayrılan Kıymık, bir süreliğine anneannesinin yanına yerleşir.
Akşam oldu mu, Kıymık'ı görmelisiniz. Gülmekten yerlere yatarsınız. "Her akşam konserve konserve kutularıyla yaptığı teleskobuyla gökyüzündeki suçlu terziyi aramaya çıkıyor. Sözde bu terzi, görünmeyen makasıyla her yirmi dört saatte günün bir dakikasını kesiyor ve görünmeyen makinesiyle geceye dikiyormuş." sözleriyle Kıymık'ın hayal gücünün ne kadar geniş olduğunu anlayabilirsiniz.
Kıymık bir sabah sütünü içerken gazetedeki küçük bir ilan gözüne çarpar. İlan şöyledir :
Ceylan sokak No:33 Palmiye
Kıymık yüreğinde pır pır eden bir saka kuşu varmışcasına mutlu hissediyordu kendisini. Çünkü Kıymık işi almıştı. Artık okul çıkışı Bay Tırtır'a kitap okuyacaktı.
Böylece hem para kazanacak, hem de yaşamına değişiklik gelecekti.
Mektup mis gibi vanilya kokuyordu. Mektup "Aaa! Kral'a bak!" diye başlıyordu. İlk satırları okuyunca bunun bir masal olduğunu anladı. Biri dedesine masal yazmıştı.
Anneannesi Bayan Körpegül kahvaltı masasını toplarken gördü. Koltuğa oturdu, zarfı açtı, mektubu okumaya başladı. Bu mektup, yani masal, anneannesinin gözlerini açmıştı.
Yaşama anlam vermenin yaratmaktan geçtiğini anımsadım yeniden. Yaratmaya başlarsam hayatı... kurabileceğime inanıyorum diyerek yaşamına yeni bir yön verdi.
"Balıkçının Masalı" ve "Emanetçi Sava" diye vanilya kokulu mektuplar gelmeye devam etti.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdBymIQCdF4KtngbcqCfxGktglmSn9In_XLMVu4XWAwgDXNKH79znRFqxK8mSwj6-a1PD77Geg02_0ITutSAwP4qiq2y1Anvqe41fOtytSb203H-ZiVq2DFolW-9Xi2Rk6cBN4z4-PzRlp/s200/vanilya2.jpg)
Göndereni belirsiz bu mektupların gizini çözmeye kesin kararlı acar dedektif Kıymık kolları sıvar...
Bu arada Kıymık'ın buluşlar defterine yazdığı gibi: "Vanilya, dünyanın en güzel kokusudur. Vanilya kokusu giren eve mutsuzluk girmez."
Siz de eğer kitabı okuyup yorumlarınızı benimle paylaşırsanız mutlu olurum. Sevgiyle kalın...
This comment has been removed by the author.
ReplyDeleteTitanium Tays - TI-TI.BET - TITanium-Arts
ReplyDeleteTithium titanium white rocket league Stays camillus titanium knife - ford escape titanium TI-TI.BET - urban titanium metallic Tithium-Arts samsung watch 3 titanium - TITanium-Arts.